Günümüzde işverenlerin en temel sorumluluklarından biri, çalışanlarının sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamında bulunmalarını sağlamaktır. Bu noktada devreye iş sağlığı hizmetleri girer. Hem yasal bir yükümlülük hem de insan kaynakları açısından önemli bir yatırım olan bu hizmetler, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesinde kilit rol oynar.
İş sağlığı hizmetleri genel olarak aşağıdaki başlıklarda toplanır:
İşyeri Hekimliği: Çalışanların sağlık gözetimi, periyodik muayeneleri, riskli grupların belirlenmesi gibi hizmetleri kapsar.
Sağlık Taramaları: Akciğer grafisi, işitme testleri, kan testleri gibi periyodik sağlık kontrolleri yapılır.
İlkyardım ve Acil Müdahale Planlaması: Olası bir kazada ilk müdahaleyi yapabilecek personelin eğitimi ve müdahale planlarının hazırlanması.
Aşı Uygulamaları: Özellikle bulaşıcı hastalık riskinin yüksek olduğu iş yerlerinde hepatit, tetanoz gibi aşılar yapılır.
Psikososyal Destek Hizmetleri: Stres, tükenmişlik sendromu gibi konularda çalışanlara destek sunulur.
Türkiye’de 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre;
Çalışanı olan tüm işyerleri iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorundadır.
Bu hizmet, işyeri bünyesinde görevlendirilecek uzmanlar ile sağlanabileceği gibi, OSGB (Ortak Sağlık Güvenlik Birimi) aracılığıyla da temin edilebilir.
İş kazalarının ve iş gücü kaybının önüne geçilir.
Yasal yaptırımlar ve para cezaları engellenir.
Çalışan memnuniyeti ve verimliliği artar.
Şirket imajı güçlenir.
İş sağlığı hizmetleri, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda iş yerindeki verimliliği ve çalışan bağlılığını artıran stratejik bir uygulamadır. Profesyonel bir yaklaşımla yürütülen iş sağlığı süreçleri, uzun vadede hem çalışanlara hem de işverenlere büyük faydalar sağlar.
İstersen bu yazıyı WordPress’e uygun hale getirebilir, görseller, ikonlar veya call-to-action (CTA) butonlarıyla da zenginleştirebilirim. Ayrıca “Sıkça Sorulan Sorular”, “Yasal Mevzuat”, “Hizmet Paketlerimiz” gibi alt bölümler de ekleyebiliriz. Devam edelim mi?
